Dün çok güzel bir gündü.Arkadaşlarla karne sonu Multiland e gittik.eğlendik oldukça.Eve geldim Derin de komşuya gidince bir face açayım dedim ve aylardır beklediğim filmin 132 sinemada gösterime girdiğini öğrendim bir umut açtım baktım acaba Elazığ da da var mıdır diye? Oda ne varmış..bir sevindim bir heyecanlandım anlatamam.Zaten eşimle sinemaya gideriz belki bu hafta sonu diyordum..Babalar günü de varken hazır diye içimden geçiyordu.Kalbim temiz işte ne yaparsın :P Öyle olunca Derin i Suna annesine bırakıp beklemeden çıktık.Bu arada saolsun eşim duyduğu an haydi gidelim izleyelim dedi.
Ben çok korktum ilk gün belki yer bulamayız filan diye ama nerede koskaca salonda sadece 12 kişi idik.Üzüldüm ama çıtsız bir film izledik.Gerçi arkamızda ki çift bir süre sonra çıkıp gittiler.Film çıkışı 2 genç kız vardı..Arkamızdan iniyorlar biri diğerinden özür diliyor kusura bakma 3 saat seni de tuttum diye..Ben mest olmuş...her açıdan dopdolu bir film izlediğimi düşünürken...şaşırdım..umaırm sanat filmlerine verilen değer bir gün artar.İMDB de 9.7 almış bir film e bakış açısı başka olsaydı keşke..ya da onca ödül..haydi hepsini geçtim o oyuncular,Haluk Bilginer,Melisa Sözen,Demet Akbağ,Nejat İşler...ve süpriz gelen Nadir Sarıbacak..her birinin tiyatrocu olduğunu düşünürsek..iyi ki de bu filmle dünyaya açıldılar..Ben çok gurur duydum her birini ayrı ayrı severim.Ben de 6 yıldır sanat filmleri zilemeye başladım..ondan önce izlesem belki bende böyle düşünebilirdim.Ama geldiğim noktada kızımı bakıcısına bıraktım bir gece ondan ayrı kaldım..ama değdi doğrusu.
Ben film eleştirmeni değilim...Ama çok büyük keyif aldım 190 dk hiç sıkılmadan izledim.Bir an bile kopmadım.Kış uykusunda olan insanların..derin mutsuzlukları,bazen vurdumduymazlıkları,her karakterin hem haklı hem haksız oluşu,hele o sürekli edebiyat,sanat bu işte dedirten diyaloglar beni çok etkiledi.Her sahnenin çıkarımı bende farklı idi.Eşimle istemeden yorum yaptık ara ara.Nuri Bilge Ceylan 3 Maymun ve Bir zamanlar Anadolu da iyi de çok beğenmiştim.Ama bu çok farklı geldi.Şahane, baş yapıt.Ülkem adına da umut verici.Çok sevindim ben.Çok konuşuluyor filmde çok da dinletiyor.İşte bir eleştirmenin yorumu aynen böyle idi...
Altyazı dergisi yazarı Fırat Yücel:Kış Uykusu'nun en büyük başarısı, karakterlerinin geçmişini şimdiki zamanda kuvvetli biçimde hissettirebilmesi. Filmin geçmiş duygusu müthiş yoğun. Diyaloglar kişisel çekişme halinde ilerliyor, yer yer safsataya bile varıyor, ama buna rağmen film ahlaki ve felsefi zeminini kaybetmiyor. Hatta Kış Uykusu'nun gücü tam da aşağılık kompleksi-muhtaçlık-iktidar düşkünlüğü döngüsünün yarattığı kişisel safsatanın altında yatan sınıfsal ve toplumsal içeriğe işaret edebilmesinde saklı.
Bazı sahneler hayran kalınacak şekilde acımasız :)
Genelde sanat filmlerinde fazla diyalog olmaz..Bu her ikisi ile de harikalar yaratılıra örnek olmuş..Felsefik diyaloglar klasik edebiyat tadında.
İşte böyle mutlak izleyin derim..Aslında her bir karakter için çok şey yazılır belki ama..İyi iş çıkarmışlar..Tebrikler teşekkürler herkse...
